post-thumb

Büyük veri ve yapay zeka (YAZE) sürdürülebilir kalkınmaya ve insani eylemlere nasıl yardımcı olabilir?

Bilişim teknolojilerindeki ilerlemeler toplumlarda yaşanan küresel değişimleri tetiklemektedir – birbirimizle nasıl İletişim kurduğumuzdan nasıl davrandığımıza; ayırca ekonomileri ve toplumları şekillendiren güçleri. Şüphe yok ki, yapay zeka (YAZE) büyük verinin değerinin ortaya çıkması için ihtiyaç duyulan fırsatları ortaya çıkarmakta ve karar verme süreçlerinin daha çok kanıta dayalı olmasını desteklemektedir. Böylece Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine doğru gelişmelerin ölçülebilmesini ve gelişmekte olan dönüşümlerin desteklenmesini olanaklı kılmaktadır.

 

Toplamda 17 adet olan Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin her birine ulaşmanın başarılmasında büyük verinin ve YAZE’nin nasıl kullanıldığına ilişkin çok sayıda örnek bulunmaktadır. YAZE araçları ve teknikleri fakirliği ve açlığı kök nedenleri ile birlikte analiz edebilir. Sağlıkla ilgili olarak, YAZE doktorların çalışma yöntemlerinin gelişmesine katkıda bulunabilir ve geleneksel tıbbi aaraçların ve tekniklerin bir tamamlayıcısı olarak destek verebilir. Tanı koymanın hızını ve doğruluğunu artırabilir. Eğitim alanında, her bir öğrencinin ihtiyacına göre YAZE ve veri analizi yöntemleri eğitim paketlerinin kişiye göre tasarlanmasına yardımcı olur. YAZE’nin anahtar avantajlarından biri çok büyük boyutlara ulaşan very setlerinin analiz edilebilmesini olanaklı kıldığı gibi, veriler içinde gözden kaçma olasılığı olan detayların kaçırılmamasını sağlayarak örüntüleri-modelleri ve karşılıklı ilişkileri-korelasyonları tanımlayabilir. YAZE aynı zamanda farklı sanayi sektörleri arasındaki üretim ve tüketim yapılarının izlenmesi, planlanması ve yönetilmesini kolaylaştırır.

 

Tüm bu fırsatlarla birlikte, toplumda YAZE’nin ortaya çıkaracağı karmaşık yapıda olan ve çok yönlü başedilmesi gereken unsurlar barındırdığına ilişkin artan boyutta kamuoyu algısı da bulunmaktadır. Bu algı daha çok YAZE ile ilgili etik, teknik ve sosyo ekonomik sorunlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin YAZE teknolojisinin işgücü üzerinde yaratacağı iş kaybı etkisi gibi. Bu tip unsurlara çözüm getirebilmek ve olumsuz boyutları toplum yararına dönüştürebilmek için daha önce rastlanmamış düzeyde işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Eğer böyle olmazsa, dijital uçurumun bir diğer ve çözümü daha da güç olan boyutuyla karşılaşma olasılığı yükselecek, küresel ölçekte derin eşitsizliklerin göstergeleri hissedilecektir.

 

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) YAZE’nin kullanım alanlarını yakından irdelemektedir. Her yıl, ilgili BM kurumlarıyla birlikte ITU “İyilik için YAZE” zirvesi düzenlemektedir. XPRIZE Vakfı ve ACM adlı kuruluşların da katkısıyla her yıl küresel ölçekte çok paydaşlı bir diyalog ortamı yaratılmakta, böylece YAZE teknolojilerinin güvenli ve kapsayıcı büyümeyi desteklemek için çaba sarfedilmektedir. Geliştirilen YAZE teknolojilerinin sunduğu olanaklara eşit düzeyde erişim en önemli hedeflerden biri olarak tasarlanmıştır. 2019 yılının Ocak ayında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Geleceğin İşleri Küresel Komisyonu elde ettikleri bulguları yayınladılar. Almanya’nın da içinde olduğu ilk kademedeki ülkeler Karayolu Trafiği Hakkında Viyana Konvansiyonu ile ilgili olarak sürücüsüz araçlar alanında çerçeve programlarını yayınladılar. Bu ve benzeri diğer girişimlerle birlikte Birleşmiş Milletler, YAZE’nin faydalarını desteklemekte ve gelişmesini ümit etmektedir. YAZE’nin Birleşmiş Milletler’in üçlü sacayağına hizmet etmesi için çalışmalar devam etmektedir. Bunlar; barış ve güvenlik, insan hakları ve kalkınmadır.